türkiye cumhuriyeti devletinde yasama yürütme ve yargı güçlerinin hangi kurumlar tarafından?
Türkiye’deki bölge idare mahkemeleri, yargı çevresindeki idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin tek hakimle verdiği kararları itiraz üzerine inceler ve kesin olarak hükme bağlar. Yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını kesin karara bağlar ve kanunla verilen diğer görevleri yerine getirir. Devlet başkanı, cumhurbaşkanı, hükümet başkanı ve dışişleri bakanlarının, uluslararası ilişkiler ve temaslar yönünden, devleti genel olarak temsil yetkisine sahip oldukları kabul edilmektedir. Yargı bağışıklığı, yabancı devlet başkanlarının görev ve sorumluluklarını etkili bir şekilde yerine getirmesinin teminatı olup, kökenini örf ve adet hukukundan almaktadır. Devlet temsilcileri, diplomatik ve konsüler temsilcilerin yargı bağışıklığı fenomeni de yabancı devletin yargı bağışıklığına ilişkin ilkeler çerçevesinde düzenlenmiş ve bu kapsamda mutlak bir bağışıklıktan ziyade sınırlı bir bağışıklık anlayışı benimsenmiştir. Türkiye’de yargı organı ile ilgili tartışmalar her zaman gündemde olmuştur.
Cumhurbaşkanın yokluğunda, yardımcısı bunların Cumhurbaşkana vekalet edebilir. Cumhurbaşkanı ölür veya görevini yapamazsa, cumhurbaşkanı yardımcısı, bir sonraki Cumhurbaşkanı seçilene kadar Cumhurbaşkanı yetkilerini kullanır. Türkiye Cumhurbaşkanı beş yılda bir halk tarafından seçilir. Maddesine göre cumhurbaşkanının yardımcılarını ve bakanları atar ve görevden alır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların Parlamento önünde yemin etmesi gerekmektedir. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında mahkemelerde bu konularla ilgili yoğun iş yükü bulunduğunu ve yüksek yargıda üye sayısının artırılması düzenlemesinin bir tercihten değil, zorunluluktan dolayı yapıldığını söylemişti. Ancak daha sonra kararname ile, hali hazırda Anayasanın mevcut maddesine aykırı bir şekilde müsteşar yerine bakan yardımcısının HSK’nın tabii üyesi olacağı belirlendi. Ancak Anayasa değişikliği ile HSK üye sayısı 13’e düşürüldü ve üyelerinin 6’sının atama yetkisi Cumhurbaşkanı’na verildi. Kanunların, içtüzüğün ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin Anayasaya aykırılığı iddiasıyla AYM’ye iptal davası açabilme hakkı ise Cumhurbaşkanına, TBMM’de en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve üye tamsayısının en az beşte birine ait. Yasama organı; asli görevi yürütmeyi denetlemek olan, anayasaların verdiği yetki ile kurulan ve yasalar geçirme, değiştirme ve yürürlükten kaldırma gücü olan bir tür katılımcı meclistir. DW Türkçe’ye bilgi veren Adalet Bakanlığı yetkilileri ise iddiaları reddediyor.
Yerleşik uygulamaya göre, önemli güvenlik konularına ilişkin kararlar, Cumhurbaşkanı başkanlığındaki bir devlet kurumu olan Milli Güvenlik Kurulu tarafından alınır. (Gizli) prosedür kuralları uyarınca, oturumları gizlidir. Yüksek yargıda sık sık düzenleme yapılmasının doğru olmadığını dile getiren bazı hukukçular, ise Danıştay ve Yargıtay’da kurul üyeliklerinin 2024’ye dek sabitlenmesini ve üyelik şartlarının hafifletilmesini hukukun işlerliğine aykırı buluyor. AYM üyesi seçimlerinde söz hakkı bulunan YÖK üyeleri de Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor. ’45 yaşını dolduran, yükseköğretim gören ve hakimlik mesleğine alınmaya engel hali bulunmayan’ bakan yardımcıları da AYM üyesi seçilebiliyor. Ek olarak Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin Anayasaya uygunluğunu denetlemek ve karara bağlamak da AYM’nin görevleri arasında yer alıyor. İlhan Cihaner de daha önce 70 barajı olan yazılı bir sınavdan geçen hakim ve savcı adaylarının, 15 Temmuz sonrasında barajsız sınavla atandığını söylüyor. Cihaner, “Cumhurbaşkanlığı sisteminde baraj kaldırıldı. AKP’li, MHP’li kimliği öne çıkmayanların hakim-savcı diye atanamadığını da herkes biliyor. Halkın hukuka güveni de böyle bitti” yorumunu yapıyor. Cumhurbaşkanı kararnamelerinin, kanunların ve TBMM İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas açısından, Anayasa değişikliklerinin de sadece şekil açısından uygunluğunu denetler.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından yargıda “Fethullahçı temizliği” yapıldığını belirten yetkililer, “Hakim ve savcılar bağımsız iradeleriyle görevlerini yapıyor” şeklinde konuşuyor. Yargı; devletin egemenlik yetkisinden aldığı meşruiyet ile ve onun adına hukuku yorumlayan ve hukuk kurallarını uygulayan organdır. Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanırlar. İlk derece idari yargı mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinden oluşur. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile kurulmuştur. Aynı kanunun ilk maddesine göre “işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevlidir”. Yargı teşkilatı ise bir ülkede yargı erkini yerine getiren örgüt olarak tanımlanır. Bize düşen, yüksek yargı kurumları arasındaki tartışmalarda taraf olmak değil, sorunu çözecek mekanizmaları işletmektir. Yüksek yargı kurumlarımızın Anayasa’da belirtilen görev tanımları, sınırları ve onlara yüklenen misyonlar konusunda bir belirsizlik söz konusudur.Yeni Anayasa mümkün olmasa bile yargıdaki sorunu giderecek bir Anayasa değişikliği için de uzalşam yollarını arayacağız. Amacımız, ülkemiz bu gereksiz ve yargıya zarar verecek tartışmalardan kurtulmalıdır\. Hemen kaydol ve geniş pin up casino seçeneklerine erişim sağla pin-up\. Kanun hükmünde kararnamelerle tartışma yaratan değişiklikler arasında, ‘herhangi bir dört yıllık lisans’ diplomasıyla idari yargıç olabilmenin önünün açılması da yer alıyor.
- Amacımız, ülkemiz bu gereksiz ve yargıya zarar verecek tartışmalardan kurtulmalıdır.
- Bu gelişim sürecinde Şura-yıDevlet’in hukuk devleti nosyonunun oluşması bakımından oynadığı rol büyük önemarz etmektedir.
Buna göre Türk yargı sistemi; adli yargı (ilk derece mahkemeleri, bölge adliye mahkemeleri ve Yargıtay), idari yargı (ilk derece mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay), anayasa yargısı (Anayasa Mahkemesi) ve uyuşmazlık yargısı (Uyuşmazlık Mahkemesi) olarak kollara ayrılmaktadır. Türkiye‘de yargı, yasama ve yürütme kuvvetlerinin yanında üç erkten biridir ve Anayasa’nın 9. Maddesine göre Türk Milleti adına ba- ğımsız mahkemelerce kullanılır. Türk mahkemelerinin yargısal faali- yeti, maddi hukuk kurallarının bağımsız hakimler tarafından olayla- ra uygulanmasıdır. Anayasanın 8.maddesine göre, yürütme yetkisi ve görevi Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından anayasaya ve kanunlara uygun olarak yerine getirilir. Anayasamız yürütmenin düzenleyici işlemlerini KHK, tüzük, yönetmelik ve Cumhurbaşkanı Kararnamesi olarak belirlemiştir.
Yeni sistemde Cumhurbaşkanı’nın partili olmasıyla, TBMM’de etki sahibi olabileceği öngörülüyor. Bu yönüyle yeni yapının, yüksek yargının tarafsız ve bağımsız olmasını zorlaştırdığı ifade ediliyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlar devletin üst yönetimini oluşturmaktadırlar. Bunlar tarafından bizzat veya yürütme içerisinde yer alan ve bağlı özel denetim kuruluşları aracılığıyla, bakanlıklar ve diğer kamu kuruluşlarının denetlenmesi “üst denefim” ola- rak adlandırılmaktadır. Yani diğer yargı kollarının görevine girmeyen davalara adli yargıda bakılır. Bu nedenle adli yargı, kapsamı en geniş olan yargıdır. Adli yargı mahkemelerinin yüksek yargı organı Yargıtay’dır.